Bill Frisell`ın "Big Sur" Albümü
Kategori
Jazz Albümleri
Yazan
Elif Gezer
Ekim 24 2015
yazı boyutu
yazı boyutunu küçült
Yazı boyutu büyüt
0
Bir müzisyen için en zor şeylerden biri önceki albümlerinden farklı bir tarzda müzik üretmek olmalı. Amerikalı gitarist Bill Frisell her nasılsa bu çıtayı başarıyla aşanlardan.
Progressive folk, blues, deneysel veya yüzü klasiğe dönük bir müzik olması onun için hiç birşey fark ettirmiyor. İşin garibi, türler arasındaki farklılıkları öyle küçük sortilerle aşıyor ki penasının tadına alışık sıkı takipçileri dahi yarattığı illüzyona hayranlıkla kapılıp değişen farklı dünyalara alışıveriyor.
Frisell 2012 “Floating II” albümünden son albümü “Guitar in the Space Age”e geçerken "Big Sur"a uğruyor. Elimde tuttuğum albümün iç kapakları arasında geziniyorum. Notlarda yazıldığına göre tüm müzikler Kaliforniya’nın muhteşem doğaya sahip tepeleri Glen Deven Ranch Big Sur’da Nisan ve Ekim 2012 arasında yazılmış. İnternette kısa bir araştırma yaptığınızda muhteşem doğanın insana besteler yaptıracak kadar güzel olduğu konusunda hem fikir oluyoruz. Bahsi geçen muhteşem doğa ve temiz hava kokusu albümün tüm damarlarına işlemiş durumda. Viyola, çello, keman, gitar ve davul kullanımı country tarzını tüm hoşluğuyla hissettirirken Frisell zaman zaman pedallarını kullanarak kendine özgü olan soundunu bize hatırlatıyor. Enstrümanlarda Hank Roberts, Jenny Scheinman, Rudy Royston ve Eyvind Kang kendisine eşlik ediyor.
Albüm ilk defa 2012 Monterey Jazz Festivali kapsamında çalınmış sonrasında ise Fantasy Studios Berkeley’de kaydedilmiş. Albüm konsepti Frisell’ın “Sign of Life”, “History, Mystery”, “Richter 858”, “Unspeakable” albümlerinin devamı niteliğinde oluşturulmuş ve bu sene bu albümlerden oluşturulan bir seçkiyle Avrupa turnesinin bir ayağında İstanbul’u ziyaret ediyor olacaklar.
Frisell’ın kendine has sakinliği, enstrüman hakimiyetinden ziyade gitarını bedeninin hatta ruhunun bir parçasıymış gibi kullanışı, yaratıcılık ve akıcılık duvarlarını aşan tonal zenginliğiyle yalnızca mahir kulaklara değil “kulağıma hoş gelen herşeyi dinlerimciler”in bile kalplerine sızdığı bir albüm olmuş "Big Sur".
Gözlerinizi kapattığınızda sinema perdesine doğru süzülen ışık huzmelerinde sisler arasında esintili tepelerde zerafetle süzülen beyaz atları da hayal edebilirsiniz, uğultulu tepelerde uçsuz bucaksız doğanın ve deniz manzarasının vanilya gökyüzüyle kesiştiği noktayı da... Belki de, hayal gücünüzün sınırı sizi her nereye götürüyorsa onu takip edebilirsiniz bu albümü dinlerken. Tamamen özgürsünüz...
Albüme ilham olan isimler arasında Jim Cox ve Neil Young’ın oluşu müzikseverler açısından ilgi çekici gelecektir bunun doğal sonucu olarak rock dinleyicilerinin de icra edilen müzikten keyif alacaklarını düşünüyorum.
Aslında size ufak bir sır vereyim mi? Eğer bir albüm satın almayı düşünüyorsanız ve bu albümün herhangi bir yerinde Bill Frisell’ in ismini gördüyseniz hiç tereddüt etmeyin emin olun pişman olmazsınız.
Frisell 2012 “Floating II” albümünden son albümü “Guitar in the Space Age”e geçerken "Big Sur"a uğruyor. Elimde tuttuğum albümün iç kapakları arasında geziniyorum. Notlarda yazıldığına göre tüm müzikler Kaliforniya’nın muhteşem doğaya sahip tepeleri Glen Deven Ranch Big Sur’da Nisan ve Ekim 2012 arasında yazılmış. İnternette kısa bir araştırma yaptığınızda muhteşem doğanın insana besteler yaptıracak kadar güzel olduğu konusunda hem fikir oluyoruz. Bahsi geçen muhteşem doğa ve temiz hava kokusu albümün tüm damarlarına işlemiş durumda. Viyola, çello, keman, gitar ve davul kullanımı country tarzını tüm hoşluğuyla hissettirirken Frisell zaman zaman pedallarını kullanarak kendine özgü olan soundunu bize hatırlatıyor. Enstrümanlarda Hank Roberts, Jenny Scheinman, Rudy Royston ve Eyvind Kang kendisine eşlik ediyor.
Albüm ilk defa 2012 Monterey Jazz Festivali kapsamında çalınmış sonrasında ise Fantasy Studios Berkeley’de kaydedilmiş. Albüm konsepti Frisell’ın “Sign of Life”, “History, Mystery”, “Richter 858”, “Unspeakable” albümlerinin devamı niteliğinde oluşturulmuş ve bu sene bu albümlerden oluşturulan bir seçkiyle Avrupa turnesinin bir ayağında İstanbul’u ziyaret ediyor olacaklar.
Frisell’ın kendine has sakinliği, enstrüman hakimiyetinden ziyade gitarını bedeninin hatta ruhunun bir parçasıymış gibi kullanışı, yaratıcılık ve akıcılık duvarlarını aşan tonal zenginliğiyle yalnızca mahir kulaklara değil “kulağıma hoş gelen herşeyi dinlerimciler”in bile kalplerine sızdığı bir albüm olmuş "Big Sur".
Gözlerinizi kapattığınızda sinema perdesine doğru süzülen ışık huzmelerinde sisler arasında esintili tepelerde zerafetle süzülen beyaz atları da hayal edebilirsiniz, uğultulu tepelerde uçsuz bucaksız doğanın ve deniz manzarasının vanilya gökyüzüyle kesiştiği noktayı da... Belki de, hayal gücünüzün sınırı sizi her nereye götürüyorsa onu takip edebilirsiniz bu albümü dinlerken. Tamamen özgürsünüz...
Albüme ilham olan isimler arasında Jim Cox ve Neil Young’ın oluşu müzikseverler açısından ilgi çekici gelecektir bunun doğal sonucu olarak rock dinleyicilerinin de icra edilen müzikten keyif alacaklarını düşünüyorum.
Aslında size ufak bir sır vereyim mi? Eğer bir albüm satın almayı düşünüyorsanız ve bu albümün herhangi bir yerinde Bill Frisell’ in ismini gördüyseniz hiç tereddüt etmeyin emin olun pişman olmazsınız.
Etiketler
Elif Gezer
Müzik öğretmenidir.
Son Ekledikleri: Elif Gezer
Yorum Ekle
Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.