Kerem Görsev 2010 sonrası yayınladığı üç albümün llk ikisinde, yani "Therapy" ve "To Bill Evans"da önemli orkestralarla kaydettiği iki büyük prodüksüyon çalışmasının ardından geçtiğimiz haftalarda yayınlanan yeni albümü "Emirgân"da küçük grup & quartet fortamına dönüyor.

Ama bu kez, ülkemiz caz ortamının en istikrarlı üçlüsü olan Görsev triosuna dünya caz sahnesinin yaşayan en önemli tenor saksofon ustalarından Ernie Watts eşlik ediyor. Watts ile ilk çalışma aslında bu albümde değil, "Therapy"de olmuştu. Dinleyiciler olarak orada büyük orkestra önünde aldığımız lezzetin daha yoğunlaşmış ve güçlü solo pasajlarla etkileyici solistliğini, tenor saksofonun benzersiz duygusunu yeni albüm "Emirgân"da bol bol dinleme imkanına kavuşuyoruz.



Yeni albüm "Emirgân" Görsev`in pek çok bestesinde olduğu gibi kendi içinde saklı hikayeleri, yola çıkış noktası olan albümlerden. Gündelik hayatında bağlı olduğu, bağlı olduğu için de kendini mutlu hissettiği bir takım şeyler var Kerem Görsev`in. Bu anlamda aslında hayatını yalın yaşayan biri de denebilir.

Yaşadığı semt olarak Emirgân`ın hayatında önemli bir rolü var. Sadece evi ve yakın çevresi olarak değil, semtin bütünü olarak. Tıpkı yaz aylarını geçirdiği bir diğer yer Bodrum gibi. Yanısıra, albümde yeralan besteler de benzer hikayelere sahip. Bir anlamda şairin esin kaynağı bulması, ressama ilham gelmesi gibi... Bunlar, albümde yer alan "Maasai Mara" ve "Marathi Island" gibi gittiği ve etkilendiği kimi yerler olduğu gibi "Coltrane", "Mr. Barron" gibi besteler ise bir caz müzisyeni olarak kimliğine doğrudan etkin eden isimler de olabiliyor.