Kemençe Virtüözü Sokratis Sinapoulos Söyleşisi Özel
26.Akbank Caz Festivali`ndeki konserini hâlâ unutamadığımız Yunan kemençe virtüözü Sokratis Sinapoulos`la özel bir söyleşi...
- Müziğe ilginiz ne zaman ve ne şekilde başladı, ailenizde müzisyen var mı?
- Ailem müziksever ve küçük yaşlarımdan beri müzik eğitimimi destekledikleri için onlara müteşekkirim. Oldukça kapsamlı bir müzik eğitimim oldu: Klasik gitar ve batı müziği bir yanda, Bizans müziği ve Yunan halk müziği diğer yanda.
- Kemençe çalınması hayli zor enstrümanlardan biri, kemençeyi seçmenizin sebebi neydi?
- 14 yaşında Atina`da iki konsere gitmiştim. Birinde, büyük Türk virtüoz İhsan Özgen çalıyordu, diğerinde Ross Daly, Girit liri çalıyordu (Bu arada, Girit liri ve klasik kemençe birbirine çok yakın akrabadır). Böylece bu enstrümanın sesi hoşuma gitti ve bir tane satın aldım. Çalmanın zor olduğu doğru, sanıyorum bunun nedeni eski bir enstrüman olması, fakat kolay ya da zor enstrüman yoktur, hepsinin kendi zorlukları vardır.
- Belki biraz Bizans ve Yunan müzikleri üzerinde durabiliriz. Kendi aralarındaki bağlantıları ve Türk müziğine ilginizle ilgili bir şeyler söyleyecek olsanız?
- Bizans, Osmanlı, Türk ve Yunan müzikleri birbiriyle çok yakın akrabalar. Doğu Akdeniz ve Ortadoğu`nun müthiş modal geleneğini Arap ve İran müziğiyle birlikte oluşturuyorlar. Kişisel olarak, her zaman Türk halk ve klasik müziğiyle çok ilgili oldum ve Türkiye`de Türk müzisyenlerle güçlü ilişkiler kurmaktan dolayı çok mutluyum.
- Derya Türkan ile birlikte yaptığınız proje den bahsedebilir misiniz?
- Derya Türkan, kurduğum güçlü ilişkilerimden en güçlü olanı. Kendimi ona bir kardeş gibi yakın hissediyorum. Bir kaç yıl önce, "Letter from Istanbul / İstanbul`dan Mektup" albümünü İstanbul geleneksel halk ezgileriyle kaydettik ve o günden bu yana konserlerde birlikte çalmaya devam ediyoruz. Yakında Türkiye`de Kalan Müzik tarafından yeni bir albümümüz daha yayınlanacak.
- "Eight Winds" hakkında biraz konuşalım isterseniz. Lütfen bize albümün varsa hikayesinden bahsedebilir misiniz?
- "Eight Winds", dörtlümle geçen yıl ECM için kaydettiğimiz bana ait bestelerin ve pekçok emprovizenin yer aldığı albümüm. Uzun zamandır beste yapıyorum ancak daha önce bunları hiç yayınlamamıştım, bu nedenle 20 yılımı kapsayan "Eight Winds" bana sanki otobiyografimmiş gibi geliyor. Tüm ezgiler bu dönemdeki kişisel durumlarımla bağlantılı. Öte yandan, yaratımın kişisel bir şey olduğu doğru. Bu doğal. Ancak, zor olan diğer insanların da bu kişiselliği hissetmelerini sağlamak. Bence müzik tamamen bununla ilgili. İletişim.
- Yeni projeleriniz hakkında söylemek istedikleriniz var mı? ...ve en büyük hayalinizi sorabilir miyim?
- Şu an ikinci albümüm için dörtlümle repertuvar üzerinde çalışıyorum ve canlı performanslara devam ediyoruz. Mutluyum çünkü bu sezon yurtdışında çok ilginç konserler vereceğiz.
Ben bir babayım, bu nedenle iyi bir baba gibi tüm hayalim çocuklarım ve onların gelecekleriyle ilgili.
- ve son sorum! Elinizde bir sihirli değneğiniz olsaydı, kendiniz ve dünya için neler yapmak isterdiniz?
- Sihirli bir el ile bile bölgemizde veya herhangi bir yerdeki savaşları durdurmamız çok iyimser olurdu. Ben daha farklı bir şey yapmayı denerdim. Tüm insanların hergün bir saat iyi müzik dinlemeleri için çalışırdım. Belki bu, öfke ve saldırganlığımızı yumuşatırdı.
Hale Sarar
Caz müziğine olan tutkusu hayatında ayrı bir yere sahiptir. Caza gönül vermiş günümüz kadınlarının sesini duyurmak için çalışmalarına devam etmektedir.
Son Ekledikleri: Hale Sarar
Yorum Ekle
Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.