Üçünü kazandığı 6 Grammy adaylığı; Blue Note, Colombia gibi plak şirketleri, J Dilla, Erykah Badu, Kendrick Lamar, Snoop Dogg, Stevie Wonder ve niceleri ile olan iş birliğini kolunun alan piyanist ve prodüktör Robert Glasper’in Terrace Martin, Christian Scott aTunde Adjuah, Derrick Hodge, Taylor McFerrin ve Justin Tyson’dan oluşan yeni “süper grup” projesi R+R=Now ilk kez düzenlediği Avrupa turnesi dahilinde 06 Temmuz Cuma günü, 22.00’da Uniq Açık Hava Sahnesi İstanbul’da büyük ihtimalle ömrümüzün sonuna kadar hatırlayacağımız bir performans sergileyecek.

Glasper’ın önceki röportajlarında söylediklerine göre R+R=Now ismi ve projesi, Nina Simone’un “an artist’s duty… to reflect the times.” cümlesinden ilham alıyor ve R+R’daki iki R harfi; “Reflect” ve “Respond” anlamına geliyor.

R+R=Now, güncel kadrosu ile şu ana kadar Blue Note Records etiketi ile yakında geleceğini anons ettikleri, “Collagicaly Speaking” adlı debut albümünden “Change of Tone” adında bir tekli yayınladı.

Rüyadan çıkmış gibi duyulan karmaşık chord progressionları, takip etmesi oldukça zevkli soloları, rahat ve karakteristik trompet melodileri, groovy davul ve ritm ekibi ve Herbie Hancock-vari vocoder vokalleri ile süslenmiş Change Of Tone, tek başına şimdiden albüm adına dinleyicilerde büyük bir heyecan yaratmaya yeterli oldu. Ben ise Collagicaly Speaking için plak rafımda yer hazırladım bile!

Size bu gruptaki sanatçıların diskografi ve çalışmalarını teker teker dinleyip, kafanızda hepsini tek bir bardağın içine koyup, güzelce sallayıp hep birlikte nasıl bir şey yaratabilecekleri hakkında hayal kurmanızı öneriyorum. Çünkü R+R=Now benim gözümde tam olarak böyle bir proje. R+R=Now’un bolca caz, funk, ve hip-hop etkileşimli müziğini dinlediğinizde, gruptaki bütün sanatçıların müziğe kendi deneyimlerinden ve perspektiflerinden bir şeyler kattıklarını hissediyorsunuz. Neo-soul, neo-funk, future jazz, nasıl tanımlarsanız tanımlayın jazz ve ekseninde dönen müziğin 21. yüzyılda nasıl bir şekil aldığını ve gelecekte ne tür değişimlerle karşılaşacağımızı merak ediyorsanız bu performansı kaçırmamanız gerekiyor. Hatta belki biraz abartılı olacak ama, The Headhunters zamanında Herbie Hancock’u canlı dinlemenin, 2018’e uyarlanmış versiyonu diyebilirim. Orijinal haber buradadır.