Denizde Caz 2015 Konserleri Tamamlandı
Kategori
Haberler
Yazan
Ali Sami İpek
Eylül 24 2015
yazı boyutu
yazı boyutunu küçült
Yazı boyutu büyüt
0
Güvertesinde Boğazı seyrederken bir yandan enfes bir caz dinlediğimiz sezonun son Denizde Caz etkinliği geçtiğimiz Cumartesi gecesi (19 Eylül 2015) gerçekleşti.
Gecede bir ara projenin organizasyonunu yapan sevgili Bahadır Muslu’dan anlatmasını istedim, proje nasıl başladı, nasıl gitti ve gelecek yazlara dair beklentileri neler hepsini konuşma fırsatı buldum...
"Denizde Caz geçen sene, 2014 Mayıs ayında The Primetime Cruise gemisini görünce aklımıza geldi. Gemi sadece bu tarz etkinlikler düşünülerek tasarlandığından seyir halindeyken üzerinde rahatlıkla konser gerçekleştirmeye müsait. Karşılıklı bir işbirliği sağlayabilir miyiz, nasıl olur filan derken kendimizi İstanbul Boğazının ortasında, eşsiz bir manzara eşliğinde Türkiye`nin değerli caz müzisyenlerini dinlerken bulduk" diye başlıyor Bahadır Muslu.
"Her şey çok hızlı gelişti. Maddi sponsor desteği bulma imkanımız maalesef olmadı. Joy Jazz ve Zero İstanbul`un medya sponsorluğunu alabildik ve sanatçılar başta olmak üzere bize inanan herkesin desteğiyle Denizde Caz konser serilerine başlamış olduk. İlk senemiz çok keyifliydi. İlgiden memnunduk. Gerçekten, insan böyle bir ortamda cazın iyi örneklerini canlı izleme imkanı bulduğu için kendini şanslı hissediyor. Romantizm sevenlerin de kaçırmaması gerek bence :) Özellikle güvertede gerçekleşen konserler bir başka oluyor. Yağmurlu havalarda konseri geminin orta katında gerçekleştiriyoruz. u durum başımıza iki kez geldi. Bu konserlerin de ayrı bir keyfi olması bizi sevindirdi. Aslında geminin kapasitesi çok fazla ama biz yine de ortamın nezaheti için sınırlı sayıda bilet satıyoruz."
"Sponsor desteği olmadan çok stresli ama oldukça başarılı geçen dört konserin ardından sponsor arayışlarına bir yandan devam ettik ama ikinci yıl da sponsor bulma şansımız olmadı maalesef. Bu durum servis ve catering ile ilgili bazı sorunlar yaşamamıza neden oldu. Son konserlerimizde bu sorunları düzeltmeyi başardık. Yine de devam etmeye karar verip yeni bir program hazırladık. Bu yılda birbirinden keyifli beş konserle Denizde Caz 2015`i tamamladık. Bir yandan da ülkemizin son aylarda içinde bulunduğu malum durum açıkçası zorladı ancak hiç iptal yaşamadık. Böylesi durumlar gelecek için sağlıklı plan yapmanızı zorlaştırıyor maalesef. Programı hazırlarken müzikalitesi yüksek, farklı isim ve/veya projelerin sahne almasına özen gösteriyoruz. Önümüzdeki sene de devam etmeyi çok isterim. Eğer başarabilirsek bir sonraki Denizde Caz da farklı isimlere yer vereceğiz. Umarım maddi destek bulmayı başarır, her yıl cazseverlere daha iyi bir hizmet sunarız."
Sevgili Bahadır Muslu’ya teşekkür ederek yanından gecenin kalanına eşlik etmek üzere cazseverlerin arasına katıldım.
Kısaca, haberin bu kısmında ben de o akşamdan izlenimlerimi aktarmak istiyorum sizlere. Tam da artık yazın bittiği ama Eylül’ün hala yazı bırakmayı istemediği, güzel bir yaz gecesi vedasıydı son konser. Biraz erken gitmiştim, hem Nilüfer Verdi ile biraz sohbet etme fırsatım oldu, hem de havanın aydınlığından istifade güzel kareler çekerim ümidiyle teknede buluverdim kendimi. Sound check`in ardından cazseverler de gelmeye başlamıştı. Aslına bakarsanız, tam da tatilin dokuz güne çıktığı bir zamanda ve diğer yandan memleket durumlarını düşünmekten kendimizi alamadığımız bu süreç içerisinde kritik zamanlama! Hiç bir şeyin planlı gidemediği bir ülke!
Teknenin 21:00’de hareket etmesiyle, boğaza şsiz melodiler de yayılmaya başlamıştı. Rüzgarın henüz üşütmeyen esintisiyle boğazın eşsiz manzarası karşısında hayallere dalmamak mümkün değil. Her şeye rağmen çok güzel bir şehirde yaşıyoruz. Muazzam bir boğazımız var, tarihle iç içeyiz, gökte ay ve müzik. Gerçekle düş arası büyüleyici bir şey. Nilüfer Verdi Trio hem caz standartlarından hem yeni çıkacak olan albümü Knidost’tan parçalar dinletti. Standartlara eşlik edenler ve yeni parçalara kulak kabartanlar dikkat çekiciydi. Zira Knidost türkülerden oluşan bir albüm ve Nilüfer Verdi’nin aranjesiyle ‘yeni’ ve farklı yaklaşımlarıyla dinleyenlere ulaştığını gözlemledim.
Knidost`un önümüzdeki aylarda çıkması bekleniyor. Ülkü Aybala Sunat vokalde ve Apostolos Sideris basta yer alıyor. Trio bir araya gelerek kayıtları gerçekleştirdi. Onların da sponsor arayışları var elbette. Destek olunması gereken bir proje. Evet, proje diyorum çünkü salt albüm değil. ‘Knidost yollarda olmayı hedefliyor. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında. Daha ayrıntılı bilgileri önümüzdeki haftalarda vereceğim, albümle ilgili bu kadarcık bilginin ardından Denizde Caz notlarına devam...
Programın ikinci yarısı Çağlar Sualp’te bir parçayla güzel ve yumuşak sesiyle dinleyicileri kendine çekmeyi başardı. Teknenin büyük ve konforlu, misafirler rahat hareket ediyor ve deniz tutanlar da merak etmesin, hiç sallanmıyor! İki saatlik yolculuğun sonuna gelirken, herkes memnundu. Tek sorun nemdi diyelim...
"Denizde Caz geçen sene, 2014 Mayıs ayında The Primetime Cruise gemisini görünce aklımıza geldi. Gemi sadece bu tarz etkinlikler düşünülerek tasarlandığından seyir halindeyken üzerinde rahatlıkla konser gerçekleştirmeye müsait. Karşılıklı bir işbirliği sağlayabilir miyiz, nasıl olur filan derken kendimizi İstanbul Boğazının ortasında, eşsiz bir manzara eşliğinde Türkiye`nin değerli caz müzisyenlerini dinlerken bulduk" diye başlıyor Bahadır Muslu.
"Her şey çok hızlı gelişti. Maddi sponsor desteği bulma imkanımız maalesef olmadı. Joy Jazz ve Zero İstanbul`un medya sponsorluğunu alabildik ve sanatçılar başta olmak üzere bize inanan herkesin desteğiyle Denizde Caz konser serilerine başlamış olduk. İlk senemiz çok keyifliydi. İlgiden memnunduk. Gerçekten, insan böyle bir ortamda cazın iyi örneklerini canlı izleme imkanı bulduğu için kendini şanslı hissediyor. Romantizm sevenlerin de kaçırmaması gerek bence :) Özellikle güvertede gerçekleşen konserler bir başka oluyor. Yağmurlu havalarda konseri geminin orta katında gerçekleştiriyoruz. u durum başımıza iki kez geldi. Bu konserlerin de ayrı bir keyfi olması bizi sevindirdi. Aslında geminin kapasitesi çok fazla ama biz yine de ortamın nezaheti için sınırlı sayıda bilet satıyoruz."
"Sponsor desteği olmadan çok stresli ama oldukça başarılı geçen dört konserin ardından sponsor arayışlarına bir yandan devam ettik ama ikinci yıl da sponsor bulma şansımız olmadı maalesef. Bu durum servis ve catering ile ilgili bazı sorunlar yaşamamıza neden oldu. Son konserlerimizde bu sorunları düzeltmeyi başardık. Yine de devam etmeye karar verip yeni bir program hazırladık. Bu yılda birbirinden keyifli beş konserle Denizde Caz 2015`i tamamladık. Bir yandan da ülkemizin son aylarda içinde bulunduğu malum durum açıkçası zorladı ancak hiç iptal yaşamadık. Böylesi durumlar gelecek için sağlıklı plan yapmanızı zorlaştırıyor maalesef. Programı hazırlarken müzikalitesi yüksek, farklı isim ve/veya projelerin sahne almasına özen gösteriyoruz. Önümüzdeki sene de devam etmeyi çok isterim. Eğer başarabilirsek bir sonraki Denizde Caz da farklı isimlere yer vereceğiz. Umarım maddi destek bulmayı başarır, her yıl cazseverlere daha iyi bir hizmet sunarız."
Sevgili Bahadır Muslu’ya teşekkür ederek yanından gecenin kalanına eşlik etmek üzere cazseverlerin arasına katıldım.
Bu yaz Denizde Caz`da kimleri dinledik...
2015 yaz sezonunda kimler Denizde Caz’da kimleri izledik gelin hatırlayalım isterseniz. Ece Göksu Quintet ile başlangıcın ardından İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, Elif Çağlar Muslu Quintet yeni albümünden şahane parçalar ile dinleyicilerine dinletmiş, ardından Sibel Köse ve son olarak da Nilüfer Verdi Trio.Kısaca, haberin bu kısmında ben de o akşamdan izlenimlerimi aktarmak istiyorum sizlere. Tam da artık yazın bittiği ama Eylül’ün hala yazı bırakmayı istemediği, güzel bir yaz gecesi vedasıydı son konser. Biraz erken gitmiştim, hem Nilüfer Verdi ile biraz sohbet etme fırsatım oldu, hem de havanın aydınlığından istifade güzel kareler çekerim ümidiyle teknede buluverdim kendimi. Sound check`in ardından cazseverler de gelmeye başlamıştı. Aslına bakarsanız, tam da tatilin dokuz güne çıktığı bir zamanda ve diğer yandan memleket durumlarını düşünmekten kendimizi alamadığımız bu süreç içerisinde kritik zamanlama! Hiç bir şeyin planlı gidemediği bir ülke!
Teknenin 21:00’de hareket etmesiyle, boğaza şsiz melodiler de yayılmaya başlamıştı. Rüzgarın henüz üşütmeyen esintisiyle boğazın eşsiz manzarası karşısında hayallere dalmamak mümkün değil. Her şeye rağmen çok güzel bir şehirde yaşıyoruz. Muazzam bir boğazımız var, tarihle iç içeyiz, gökte ay ve müzik. Gerçekle düş arası büyüleyici bir şey. Nilüfer Verdi Trio hem caz standartlarından hem yeni çıkacak olan albümü Knidost’tan parçalar dinletti. Standartlara eşlik edenler ve yeni parçalara kulak kabartanlar dikkat çekiciydi. Zira Knidost türkülerden oluşan bir albüm ve Nilüfer Verdi’nin aranjesiyle ‘yeni’ ve farklı yaklaşımlarıyla dinleyenlere ulaştığını gözlemledim.
Knidost`un önümüzdeki aylarda çıkması bekleniyor. Ülkü Aybala Sunat vokalde ve Apostolos Sideris basta yer alıyor. Trio bir araya gelerek kayıtları gerçekleştirdi. Onların da sponsor arayışları var elbette. Destek olunması gereken bir proje. Evet, proje diyorum çünkü salt albüm değil. ‘Knidost yollarda olmayı hedefliyor. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında. Daha ayrıntılı bilgileri önümüzdeki haftalarda vereceğim, albümle ilgili bu kadarcık bilginin ardından Denizde Caz notlarına devam...
Programın ikinci yarısı Çağlar Sualp’te bir parçayla güzel ve yumuşak sesiyle dinleyicileri kendine çekmeyi başardı. Teknenin büyük ve konforlu, misafirler rahat hareket ediyor ve deniz tutanlar da merak etmesin, hiç sallanmıyor! İki saatlik yolculuğun sonuna gelirken, herkes memnundu. Tek sorun nemdi diyelim...
Etiketler
Ali Sami İpek
Saksafon üzerine haber toplayarak sitemize katkıda bulunmaktadır.
Son Ekledikleri: Ali Sami İpek
Yorum Ekle
Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.