1967 yılı, henüz 6 yaşında... Kerem Görsev’in piyanoyla tanıştığı ilk gün. “İlk görüşte aşk”tı bu... Kerem Görsev‘in kendine ve müziğine saygısı, onun müzik disiplininin meyvesinden... Çünkü; o hâlâ o kadar müzik bilgisi ve kültürüne rağmen, “Hayır, daha henüz hiçbir şey bilmiyorum” diyebiliyor...

Kerem Görsev müzikleri bir terapi midir?

Müzik bir hayal kurdurma mekanizmasıdır. Uzun yaşanmışlıkların hikayesidir. Ben inanarak dinlediğim müziklerden terapi alıyorum . Müzikte bir hikaye bir anlatım, bir mesaj vardır. Benim müziklerimde de melodi ne anlatıyorsa hikaye de o dur. Amaç da insanları mutlu etmek. Dünyaya kalıcı şeyler bırakmak

Sizce ülkemizde sağlam bir sanat politikası var mı?

Umudumuz olması yönüne. Bütün konser salonlarında piyano olması mutluluk verici olur. Bolca müzik okulları açılmalı. Müzik eğitimine önem verilmeli.

Müziği evrensel bir sanat yapan ana tema nedir?

Müzik, tek bir şey için yapılıyor, yazılıyor… Müziği müzik yapan aşktır aslında.

Dünyada tanınan bir sanatçı olarak Türk olmanız sizin için bir şans mı?

Türk doğdum, Türk öleceğim. Bundan da şikayetim yok. “Ne Mutlu Türküm Diyene.” Birey olarak ülkemiz için ne yaptığımız önemli. Herkes taşın altına elini koymalı. Çalışkan omalı. Eğitimle bilgiyle üstündeki kamburlardan kurtulmalı. Değer bulmalı.

Müzik çok geniş bir okyanus. Müzikle özgürlüğün bağlantısı nedir sizce?

Müzik okyanustan da derin. Uzay boşluğu gibi. Özgürlükle iç içe. Sonsuzluğa giden yol.

Bir toplumda müzisyenlere düşen görev nedir, peki?

Müzik düşündürür, yön verdirir. İnsanları bir yöne doğru yöneltir. Türk musikisinden Dede Efendi, Aşık Veysel, Neşet Ertaş müzisyenlere düşen görevi eserleriyle çok güzel anlatmıştır. İnsanların şarkı sözlerinde, ritimlerinde kendini bulmalarını, kendine bir yön bulmalarını sağlamıştır. Pusula gibi! Ben de bu işi caz ile yapıyorum. Bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Hayaller kuruyor, yönümü yolumu belirliyorum.

Bestelerle ilgili ne gibi stratejiler yapıyorsunuz, gizli kahramanlarınız var mı?

Hayatımda piyanomun başına beste yapayım diye oturmadım. Beste yaşanmışlıkların hikayesidir. Her bestenin yaşanmış bir hikayesi ve gizli bir kahramanı vardır tabi.. NewYork da yaptığım son albümüm After the Hurricane'de büyük fırtınalar sonrası sessizliği anlatıyorum. Gizli kahramanım eşim Deniz. Bu albümde bestelediğim 4 parça onun için. Eğer bir şeyler hissediyorsanız, o hikayeler de nota olarak geri dönüyor. After the Hurricane'de olduğu gibi..

Bestelerle ilgili ne gibi stratejiler yapıyorsunuz, gizli kahramanlarınız var mı?

Hayatımda piyanomun başına beste yapayım diye oturmadım. Beste yaşanmışlıkların hikayesidir. Her bestenin yaşanmış bir hikayesi ve gizli bir kahramanı vardır tabi.. NewYork da yaptığım son albümüm After the Hurricane'de büyük fırtınalar sonrası sessizliği anlatıyorum. Gizli kahramanım eşim Deniz. Bu albümde bestelediğim 4 parça onun için. Eğer bir şeyler
hissediyorsanız, o hikayeler de nota olarak geri dönüyor. After the Hurricane'de olduğu gibi..Kerem Görsev caz müziğinin hangi türü. Kendinize örnek aldığınız biri var mı?

Ben akustik cazcıyım. 1940'ların 1950'lerin soundlarını,seviyorum. Akustik müzik çalan duruşunu bozmadan hayatını devam ettiren herkesi genç-yaşlı kendime örnek alırım. Ama bir tek kahramanım var piyanist Bill Evans.

Müzik yaparken mevsimlerle duygusal bağ kuruyor musunuz?
Kurmaz mıyım. İlkbahar ve sonbahar tabiatın dönüşümü. O pastel renklere aşığım. İlkbahar yeniden var
oluştur benim için.

Ve son olarak Bodrum Kemikler Köyü ve muhteşem doğada okuduğunuz kitaplar?

Kuyruklu piyanom ve ben. Orada kendimi sorguluyorum. Zeytin ağaçlarımla huzurlu bir ortam. Eşimle yeni bir adaptasyon.
Kitap konusu ise; izinde olduğum Mustafa Kemal'in bütün kitaplarını okudum. Hıfzı Topuz, Tarık Şara, İlhan Mimaroğlu, tarihi kitaplar, hayata bakış açımı değiştiren kitaplardır.